BİR TELEFON KADAR YAKIN DEĞİLSEN
ANLA Kİ ÇOK UZAKSIN
ÇOK...
17 Ağustos 2008 Pazar
16 Ağustos 2008 Cumartesi
KANDİL
Bir yalan gibi yılana döndüm kendimi sokuyorum
zehirim içimde bir bana akıyorum
korkma sana zararı yok,
korkma tenin kaç kaç deri ?
korkma her kadın bir deri !!!
kandilin mübarek olsun.
Seni Seviyorum...
zehirim içimde bir bana akıyorum
korkma sana zararı yok,
korkma tenin kaç kaç deri ?
korkma her kadın bir deri !!!
kandilin mübarek olsun.
Seni Seviyorum...
15 Ağustos 2008 Cuma
KAÇ YAĞMUR
kaç yağmurla yıkanırsa geçer bu yaram?
kaç yağmur giymem lazım üzerime?
kaç yağmur ile ruhum arınır?
bana bir yağmur gönder gözlerinden yağsın ama
bana bir yağmur gönder pişmanlıkların damlasın
bana bir yağmur gönder yağmurum ol ki ben tekrar dirileyim...
kaç yağmur giymem lazım üzerime?
kaç yağmur ile ruhum arınır?
bana bir yağmur gönder gözlerinden yağsın ama
bana bir yağmur gönder pişmanlıkların damlasın
bana bir yağmur gönder yağmurum ol ki ben tekrar dirileyim...
MELEK
melekler ağlamaz
melekler lekesiz
onlarda iz yok
onlara dokunamazsın
dokunsan bile izin yok kalmaz
bir deniz kızı geçti hayatından anlamadın
anlasan böyle olmazdı
deniz kızları melektir onlar ağlamaz
onlarda iz yok
bilmemek özgürlük
inanmamak huzur senin ruhunda
senin ruhunu melekler bile yıkayamaz
istedim ellerimle temize çekeyim
izin yok
tenimde dövmen yok
ruhumda dövmen çok!
melekler lekesiz
onlarda iz yok
onlara dokunamazsın
dokunsan bile izin yok kalmaz
bir deniz kızı geçti hayatından anlamadın
anlasan böyle olmazdı
deniz kızları melektir onlar ağlamaz
onlarda iz yok
bilmemek özgürlük
inanmamak huzur senin ruhunda
senin ruhunu melekler bile yıkayamaz
istedim ellerimle temize çekeyim
izin yok
tenimde dövmen yok
ruhumda dövmen çok!
kelebek
keşkeler yok hayatımda
ya da pişmanlıklar
sen olduktan sonra senle olduktan sonra
bir kelebek gibi gece mavisi bir düş aklımda
bir kelebek gibi
yalnız senin özlemin...
ya da pişmanlıklar
sen olduktan sonra senle olduktan sonra
bir kelebek gibi gece mavisi bir düş aklımda
bir kelebek gibi
yalnız senin özlemin...
13 Ağustos 2008 Çarşamba
...
biliyorum bugün ölsem üzülmezsin
seni artık tanıdım...
sende kalp denen organ et parçası
senin yüreğin yok.
bugün ölsem umrun olmaz.
bugün ölsem duymazsın.
kimseyi onun kadar sevmezsin
ama kimsede seni benim kadar sevmez
buna da emin ol, tüm yaptıklarına rağmen!
seni artık tanıdım...
sende kalp denen organ et parçası
senin yüreğin yok.
bugün ölsem umrun olmaz.
bugün ölsem duymazsın.
kimseyi onun kadar sevmezsin
ama kimsede seni benim kadar sevmez
buna da emin ol, tüm yaptıklarına rağmen!
YILAN
bir yalan gibi yılana döndüm kendimi sokuyorum
zehirim içimde bir bana akıyorum
sen korkma sana zararı yok
korkma tenin kaç kat deri
korkma her kadın bir deri
korkma her kadın bir et
soyundukça sen yılanın seni sokmaz
yılan sensin sana bir şey olmaz!
zehirim içimde bir bana akıyorum
sen korkma sana zararı yok
korkma tenin kaç kat deri
korkma her kadın bir deri
korkma her kadın bir et
soyundukça sen yılanın seni sokmaz
yılan sensin sana bir şey olmaz!
12 Ağustos 2008 Salı
11 Ağustos 2008 Pazartesi
KİMİM
geceyi güne bağlar günü gece
aklımda sadece sen
bilirim artık imkansızdır
ama elimden gelmez
bilmem ki neyim sende
bilmem ki nesin bende
vazgeçemediğim sensin...
aklımda sadece sen
bilirim artık imkansızdır
ama elimden gelmez
bilmem ki neyim sende
bilmem ki nesin bende
vazgeçemediğim sensin...
SEN BENİM HİÇBİR ŞEYİMSİN
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
a. ilhan
" keşke hiçbir şeyim olsan, keşke Hiçbir sevişmek yaşamışlığım olsan, keşke tenimdeki dövme olmasan"
Yazdıklarımdan çok daha az
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Lüzumundan fazla beyaz
Sen benim hiçbir şeyimsin
Varlığın yokluğun anlaşılmaz
Galiba eski liman üzerindesin
Nasıl karanlığıma bir yıldız olmak
Dudaklarınla cama çizdiğin
En fazla sonbahar otellerinde
Üniversiteli bir kız uykusu bulmak
Yalnızlığı öldüresiye çirkin
Sabaha karşı öldüresiye korkak
Kulağı çabucak telefon zillerinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Hiçbir sevişmek yaşamışlığım
Henüz boş bir roman sahifesinde
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Ne çok çığlıkların silemediği
Zaten yok bir tren penceresinde
Sen benim hiçbir şeyimsin
Yabancı bir şarkı gibi yarım
Yağmurlu bir ağaç gibi ıslak
Hiç kimse misin bilmem ki nesin
Uykumun arasında çağırdığım
Çocukluk sesimle ağlayarak
Sen benim hiçbir şeyimsin
a. ilhan
" keşke hiçbir şeyim olsan, keşke Hiçbir sevişmek yaşamışlığım olsan, keşke tenimdeki dövme olmasan"
YABANCI
"avuçlarında terini duyduğun birinin yanından bir yabancı gibi geçmek olmaz. "
sevgi soysal
dudaklarından kaçtım yakar diye
ellerinden kaçmadım ellerin en sevdiğim
sesini fısıltılı haliyle içime hapsettim
sana yenildim
bir tek sana
ve şimdi ellerimde terin yok korkuyorum artık yabancıyız değil mi.
ne sevgi ne geçmiş hiçbir şey yok.
yanımdan bir yabancı gibi mi geçeceksin yoksa bir dost gibi mi.
ya da sadece bir tanıdık.
aynı şehirde sen uzakta ben uzakta.
SEN YİNE KİMİN TENİNDE MİSAFİRSİN BİLMEDEN.
ALLAH seni affetsin!
sevgi soysal
dudaklarından kaçtım yakar diye
ellerinden kaçmadım ellerin en sevdiğim
sesini fısıltılı haliyle içime hapsettim
sana yenildim
bir tek sana
ve şimdi ellerimde terin yok korkuyorum artık yabancıyız değil mi.
ne sevgi ne geçmiş hiçbir şey yok.
yanımdan bir yabancı gibi mi geçeceksin yoksa bir dost gibi mi.
ya da sadece bir tanıdık.
aynı şehirde sen uzakta ben uzakta.
SEN YİNE KİMİN TENİNDE MİSAFİRSİN BİLMEDEN.
ALLAH seni affetsin!
10 Ağustos 2008 Pazar
SEN KAZANDIN
sen kazandın
sesini duymadığım gün yok
seni düşünmediğim
seni sevmiyorum
ama mavi adam bana kalsın
ona ihtiyacım var
sana ait bende bir şey yok
sadece o kalsın sesin
bırak bana şarkı söylesin...
sesini duymadığım gün yok
seni düşünmediğim
seni sevmiyorum
ama mavi adam bana kalsın
ona ihtiyacım var
sana ait bende bir şey yok
sadece o kalsın sesin
bırak bana şarkı söylesin...
8 Ağustos 2008 Cuma
SENİ SEVİYORUM
SENİ SEVİYORUM
zaman alır gider diyorum
istemiyorum
hep seni sevsem yalnız seni
ve sen içimde olsan hep böyle
bir temmuz gecesinde rehin kalsam
yanımda sen olsan
sarılsam sana sımsıkı...
zaman alır gider diyorum
istemiyorum
hep seni sevsem yalnız seni
ve sen içimde olsan hep böyle
bir temmuz gecesinde rehin kalsam
yanımda sen olsan
sarılsam sana sımsıkı...
7 Ağustos 2008 Perşembe
HOŞÇA KAL
hoşça kal mavi adam
elimde değil gidiyorum denedim olmuyor.
sen beni sadece sarışın deniz kızı bil ve hep öyle kal
bir deniz kızı olayım aklında.
içimde bir ağaç gibisin şimdi
deremiyorum dallarını
hiçbir şeyinim ama işte bu yüzden gidiyorum
sana artık yazmak istemiyorum.
seni sevdiğimi düşünmek istemiyorum.
ben senin hiçbir şeyinim.
anca yeni anladım.
sevmem zaman aldı unutmam ne kadar alır bilmem.
bende sana ait bir şeyler olsun istedim hep olmadı. el yazın, bir küçük fotoğraf, bir kitap; sayfaları yer yer yırtık,çizik arkasında önünde notlar, karalamalar, bir gömlek üzerinde kokunun hala durduğu bir yastık yalnız senin uyuduğun. bende sana ait bir şeyler olsun istedim. yok, hiç olmadı. bilmedin önceleri, bilseydin olur derdim olmuyor. bende sana ait bir şey yok. sensiz seni yaşadığım seneler.bizim ortak anımız yok.
bizim hiç ortak anımız olmadı! benim içimde biriktirdiklerim. sensiz geçen yılları omzuma şal yerine yük etmişim. bilmedim aşkın sustukça büyüdüğünü. ses vermedim. sormadın ki sen hiç, ben de söylemedim. geçmedi susmadım. yokluğunu kendime düş eyledim. bir şarkı gibi çalındı bana varlığın. sorma son susan söylemiyor bu kez son sözü kalbiyle. ben söylüyorum.
yabancı bir şarkı gibiyim senin dilinde, bölük pörçük.
sigaranın içilmemiş tarafıyım
öksürük gibiyim en kanlısından
şarkıların hüzün makamıyım.
ortak tek bir fotoğrafımız bile yok!
ben adsiz bir özlemim
yağmur yemiş bir deniz gibiyim
bakıyorum kendime göz bebeklerime bakıyorum seni görüyorum.
evet hala evimin tatlı küçük kızıyım hayat büyütmedi, hala 13'deyim.
seni ilk sevdiğim yaşta 18'imde.
inanmazsın sen bir deniz kızına
deniz kızları ağlamaz sarılmazsan onlara
o denizin mavisine mavinin şarkısına ve sana aşık
bir deniz kızın var hiç unutma
o sen kötü oldukça ağlıyor sana.
temmuzları şubata çeviren kara adam
tüm şarkılar sözsüz artık
seni duymuyorum
sesini duymadığım günü yok sayardım
artık yoksun yaşadığım gün yok.
sesin yaşama nedenim o yok.
yabancı şarkılar dinle anlama tek kelime.
Benim en güzel huyum sevmekti
En çok seni
En çok ellerini
En çok sesinin dudaklarımda bıraktığı yankıyı sevdim
Bana bir şarkı söyle içinde adım geçsin ozlem de
Sesini bırak ruhuma seni duymak istiyorum tüm fısıltılarda
En çok ben seni sevdim
Onurumdan çok sevdim kendimden
Sen sustun beni sessizliğinden bile çok sevmedin
Bu yazık hikayenin neresindeyim.
Sensiz olan tüm bölümlerde başroldeyim!
ne güzel şey kendi yörüngeleri etrafında dönenleri sevmek!
safaklar bana artık karanlık
artık sonbahar otellerinde bir üniversiteli kız uykusu bulamayacaksın.
ben senin hiçbir şeyinim.
rahatlasın kalbin,
bittim.
sessiz olduğum sürece yoksun.
tıp!
gittim."
elimde değil gidiyorum denedim olmuyor.
sen beni sadece sarışın deniz kızı bil ve hep öyle kal
bir deniz kızı olayım aklında.
içimde bir ağaç gibisin şimdi
deremiyorum dallarını
hiçbir şeyinim ama işte bu yüzden gidiyorum
sana artık yazmak istemiyorum.
seni sevdiğimi düşünmek istemiyorum.
ben senin hiçbir şeyinim.
anca yeni anladım.
sevmem zaman aldı unutmam ne kadar alır bilmem.
bende sana ait bir şeyler olsun istedim hep olmadı. el yazın, bir küçük fotoğraf, bir kitap; sayfaları yer yer yırtık,çizik arkasında önünde notlar, karalamalar, bir gömlek üzerinde kokunun hala durduğu bir yastık yalnız senin uyuduğun. bende sana ait bir şeyler olsun istedim. yok, hiç olmadı. bilmedin önceleri, bilseydin olur derdim olmuyor. bende sana ait bir şey yok. sensiz seni yaşadığım seneler.bizim ortak anımız yok.
bizim hiç ortak anımız olmadı! benim içimde biriktirdiklerim. sensiz geçen yılları omzuma şal yerine yük etmişim. bilmedim aşkın sustukça büyüdüğünü. ses vermedim. sormadın ki sen hiç, ben de söylemedim. geçmedi susmadım. yokluğunu kendime düş eyledim. bir şarkı gibi çalındı bana varlığın. sorma son susan söylemiyor bu kez son sözü kalbiyle. ben söylüyorum.
yabancı bir şarkı gibiyim senin dilinde, bölük pörçük.
sigaranın içilmemiş tarafıyım
öksürük gibiyim en kanlısından
şarkıların hüzün makamıyım.
ortak tek bir fotoğrafımız bile yok!
ben adsiz bir özlemim
yağmur yemiş bir deniz gibiyim
bakıyorum kendime göz bebeklerime bakıyorum seni görüyorum.
evet hala evimin tatlı küçük kızıyım hayat büyütmedi, hala 13'deyim.
seni ilk sevdiğim yaşta 18'imde.
inanmazsın sen bir deniz kızına
deniz kızları ağlamaz sarılmazsan onlara
o denizin mavisine mavinin şarkısına ve sana aşık
bir deniz kızın var hiç unutma
o sen kötü oldukça ağlıyor sana.
temmuzları şubata çeviren kara adam
tüm şarkılar sözsüz artık
seni duymuyorum
sesini duymadığım günü yok sayardım
artık yoksun yaşadığım gün yok.
sesin yaşama nedenim o yok.
yabancı şarkılar dinle anlama tek kelime.
Benim en güzel huyum sevmekti
En çok seni
En çok ellerini
En çok sesinin dudaklarımda bıraktığı yankıyı sevdim
Bana bir şarkı söyle içinde adım geçsin ozlem de
Sesini bırak ruhuma seni duymak istiyorum tüm fısıltılarda
En çok ben seni sevdim
Onurumdan çok sevdim kendimden
Sen sustun beni sessizliğinden bile çok sevmedin
Bu yazık hikayenin neresindeyim.
Sensiz olan tüm bölümlerde başroldeyim!
ne güzel şey kendi yörüngeleri etrafında dönenleri sevmek!
safaklar bana artık karanlık
artık sonbahar otellerinde bir üniversiteli kız uykusu bulamayacaksın.
ben senin hiçbir şeyinim.
rahatlasın kalbin,
bittim.
sessiz olduğum sürece yoksun.
tıp!
gittim."
PİŞMAN DEĞİLİM
birbirimize iyi gelmedik.
sen beni kanattın ben seni
başlamadan bitti
birbirimize iyi gelmedik
uzaktan bile kanıyoruz
geçmiyor
geçer
pişman değilim
zaman alır gider
ege yıkar geçer
sen pişmansın bu sana yeter
keşke sen pişman olmasaydın
sen ne kaybettin ki
ben kaybettim en çok
seni kaybettim
bu bana bir ömür yeter
sen beni kanattın ben seni
başlamadan bitti
birbirimize iyi gelmedik
uzaktan bile kanıyoruz
geçmiyor
geçer
pişman değilim
zaman alır gider
ege yıkar geçer
sen pişmansın bu sana yeter
keşke sen pişman olmasaydın
sen ne kaybettin ki
ben kaybettim en çok
seni kaybettim
bu bana bir ömür yeter
6 Ağustos 2008 Çarşamba
KENDİNE İYİ BAK
iyi değilsin biliyorum
ben de değilim
hala üzerimde tenin var soyunmadım soyunamam
görüşürüz deme
görüşmesekte olur kendini kasma
kendine iyi bak yeter
birkaç fahişe vücut giy üstüne inan acın geçer
inanmazsın sen bir meleğe
melekler ağlamaz sarılmazsan onlara
o denizin mavisine mavinin şarkısına ve sana aşık
bir deniz kızın var hiç unutma
o sen kötü oldukça ağlıyor sana...
ben de değilim
hala üzerimde tenin var soyunmadım soyunamam
görüşürüz deme
görüşmesekte olur kendini kasma
kendine iyi bak yeter
birkaç fahişe vücut giy üstüne inan acın geçer
inanmazsın sen bir meleğe
melekler ağlamaz sarılmazsan onlara
o denizin mavisine mavinin şarkısına ve sana aşık
bir deniz kızın var hiç unutma
o sen kötü oldukça ağlıyor sana...
TEN
tenimden arındıracağım seni izin kalmayacak
senin kokun vardır diye saçlarını son kez koklayıp ağlayarak yıkayan aptal kız değilim artık
13 yaşında hiç değilim
bilmediğin kadar deli
düşünemeyeceğin kadar dipteyim şimdi
kanata kanata bile olsa soyunacağım senden
zerre izin kalsın istemiyorum
bedenimden soyacağım seni izin kalmayacak
sana benzeyeceğim yemin ederim,
sen olacağım
ruhumu sende bıraktım
artık ruhsuz sevişeceğim
hayalini gel al benden,
aşkı ya ten soğutur ya zaman
tüm ümidim zamanda
sen çoktan başka bedenler giymişken üzerine
neden izin kalsınki bende
seni sevdiğimi düşünmek bile istemiyorum
seni sevmiyorum.
senin kokun vardır diye saçlarını son kez koklayıp ağlayarak yıkayan aptal kız değilim artık
13 yaşında hiç değilim
bilmediğin kadar deli
düşünemeyeceğin kadar dipteyim şimdi
kanata kanata bile olsa soyunacağım senden
zerre izin kalsın istemiyorum
bedenimden soyacağım seni izin kalmayacak
sana benzeyeceğim yemin ederim,
sen olacağım
ruhumu sende bıraktım
artık ruhsuz sevişeceğim
hayalini gel al benden,
aşkı ya ten soğutur ya zaman
tüm ümidim zamanda
sen çoktan başka bedenler giymişken üzerine
neden izin kalsınki bende
seni sevdiğimi düşünmek bile istemiyorum
seni sevmiyorum.
5 Ağustos 2008 Salı
MAVİ DÜŞ
Hep bir gün benden önce birini sevmenden korktum. Çok sevmenden korktum. istedim ki hayatında en çok beni sev. Benim yerim başka olsun. Çünkü ben seni öyle seviyordum. Başka dudaklarda aşkı aradım hataydı. Ama asla başka ruhları giymedim üzerime. Sonra nadasa bıraktım kalbimi.
Benim en kötü huyum hayal etmekti
En çok seni
En çok ellerini
En çok sesinin dudaklarımda bırakacağı yankıyı hayal ettim.
Nadasa bıraktım kalbimi
Yürekten seveyim seni diye
Gönülden seveyim seni diye
Oysa senin kalbin nadasa bırakılmazmış bilmedim
Benim en kötü huyum
Senin de bir gün benim seni sevdiğim kadar seveceğini sanmaktı
Vazgeçmedim.
Nadasım devam ediyor
Sevmeye seni severek başlayacağım
Sen biliyorsun sen
Ve mevsimleri bahara bağladım hep geleceksin diye.
Adını söyleyince kısılır sesim...
Susarım hep
Sana susarım nadasımı boz.
Biliyorum aslında bu yazık hikayenin hiçbir yerindeyim, neden soruyorum kendime.
Aynaya baksam görüyorum kendimi bir kenar süsü sadece. Boyalı cümleleri olan.
Peki boyalar akınca harflerden tek bir harf susuzluğumu giderecek mi?
Susma!
Konuş lütfen.
Adını andıkça kısılır sesim.
Susarım susadım, yoksun.
Adın yasak cennetimdir diyemem
Susarım susadım sana
iç sesimle konuşma
Susma susma...
Bekledim gelmeni bekledim severek bekledim seni
Beklemeyi seninle sevdim.
Geldin
Sen misin dedin
Benim dedim
Baktın öylece
Tanışıyorduk sanki
Hiç konuşmadan sarıldık
Kelimeler kapı arkasında
Mutlu et beni dedim bir daha hiç olmayacağım olamayacağım kadar
Baktın evet der gibi
Dudakların kalbim gibi vuruşlarını bedenimde hissettim
Soyunduk tüm cümleleri, birbirimizi giyindik
Üşümedim seni kendime sardım beni sana
Sormadım hiçbir şey
Sen de söylemedin
Öylece hesapsızca
Sıcaktık alevin en koyu rengi yansıdı bizden
Dokundum bir daha dokunamam belki diye hiç düşünmeden sonumu
Bire bir olduk tek bir beden tek bir kelime
Yağmaladık birbirimizi
Sen benden aldın ben senden
Yağmaladık birbirimizi
Sen sustun ben söylemedim
Senden öğrendim sessiz harflerle konuşmayı
Aramızda tenden bir bağ
Kapadım gözlerimi
Ne yüzün ne o gözlerin hiçbir şey görmeden
Ah o kokun sadece tenini damıtmışcasına benim içime akan
Sen gideceksin ya kolaysa alsana benden kokunu.
Kapattım gözlerini görme en mahçup, utangaç halimi, görme kollarının arasında titreyen özlemleri.
Dursun dünya ben senin kollarına kalıyım.
Ben şimdi seninleyim
Temizle tüm geçmişini bende
Ben senle başlayayım
Sen bendeki aşkın asi figüranı, teninin gölgesi tenimde..
Lokma lokma kaynarken birbirine biz,
Konuşma konuşmam ben
Giderken baktım son kez beyaz yatağa kızıl güneş gibi renge bürünen
Sana baktım bu ilk ve son belki diye düşündüm
Dudaklarım sende kaldı sakın geri verme
Artık ihtiyacım yok konuşmaya dokunmaya
Peki kalbin dedin
Gözlerinde kalbimi gördüm
O senin zaten hiç benim olmadı ki
Sende kaldı dedim her şeyim
Artık hangi organlarım sağ kaldıysa onlarla devam edeceğim hayata
Gülümsedin yine yarım
Hiç bütüm gülmedin ki
Peki sevdin mi beni dedim
Sustun
Benim kadar sever misin dedim, hayatında en çok beni sev tüm kadınlardan.
Baktın sadece
Giderken baktım son kez beyaz yatağa kızıl güneş gibi renge bürünen
Birkaç nota gördüm biz olduğumuz yerde birkaç yarım cümle
Yalan olsada söyle sevdim de bilsemde gerçeği
Sen sustun ben düşlerime devam ettim
Korkum Sana böyle akmaktan değil,
Korkum bir günlük düş olmaktı
Ben senleyken bir anlığına da olsa benimle miydin?
Benim en güzel huyum sevmekti
En çok seni
En çok ellerini
En çok sesinin dudaklarımda bıraktığı yankıyı sevdim
Bana bir şarkı söyle içinde adım geçsin özlem de
Sesini bırak ruhuma seni duymak istiyorum tüm fısıltılarda
En çok ben seni sevdim
Onurumdan çok sevdim kendimden
Sen sustun beni sessizliğinden bile çok sevmedin
Bu yazık hikayenin neresindeyim.
Sensiz olan tüm bölümlerde başroldeyim
Benim en kötü huyum hayal etmekti
En çok seni
En çok ellerini
En çok sesinin dudaklarımda bırakacağı yankıyı hayal ettim.
Nadasa bıraktım kalbimi
Yürekten seveyim seni diye
Gönülden seveyim seni diye
Oysa senin kalbin nadasa bırakılmazmış bilmedim
Benim en kötü huyum
Senin de bir gün benim seni sevdiğim kadar seveceğini sanmaktı
Vazgeçmedim.
Nadasım devam ediyor
Sevmeye seni severek başlayacağım
Sen biliyorsun sen
Ve mevsimleri bahara bağladım hep geleceksin diye.
Adını söyleyince kısılır sesim...
Susarım hep
Sana susarım nadasımı boz.
Biliyorum aslında bu yazık hikayenin hiçbir yerindeyim, neden soruyorum kendime.
Aynaya baksam görüyorum kendimi bir kenar süsü sadece. Boyalı cümleleri olan.
Peki boyalar akınca harflerden tek bir harf susuzluğumu giderecek mi?
Susma!
Konuş lütfen.
Adını andıkça kısılır sesim.
Susarım susadım, yoksun.
Adın yasak cennetimdir diyemem
Susarım susadım sana
iç sesimle konuşma
Susma susma...
Bekledim gelmeni bekledim severek bekledim seni
Beklemeyi seninle sevdim.
Geldin
Sen misin dedin
Benim dedim
Baktın öylece
Tanışıyorduk sanki
Hiç konuşmadan sarıldık
Kelimeler kapı arkasında
Mutlu et beni dedim bir daha hiç olmayacağım olamayacağım kadar
Baktın evet der gibi
Dudakların kalbim gibi vuruşlarını bedenimde hissettim
Soyunduk tüm cümleleri, birbirimizi giyindik
Üşümedim seni kendime sardım beni sana
Sormadım hiçbir şey
Sen de söylemedin
Öylece hesapsızca
Sıcaktık alevin en koyu rengi yansıdı bizden
Dokundum bir daha dokunamam belki diye hiç düşünmeden sonumu
Bire bir olduk tek bir beden tek bir kelime
Yağmaladık birbirimizi
Sen benden aldın ben senden
Yağmaladık birbirimizi
Sen sustun ben söylemedim
Senden öğrendim sessiz harflerle konuşmayı
Aramızda tenden bir bağ
Kapadım gözlerimi
Ne yüzün ne o gözlerin hiçbir şey görmeden
Ah o kokun sadece tenini damıtmışcasına benim içime akan
Sen gideceksin ya kolaysa alsana benden kokunu.
Kapattım gözlerini görme en mahçup, utangaç halimi, görme kollarının arasında titreyen özlemleri.
Dursun dünya ben senin kollarına kalıyım.
Ben şimdi seninleyim
Temizle tüm geçmişini bende
Ben senle başlayayım
Sen bendeki aşkın asi figüranı, teninin gölgesi tenimde..
Lokma lokma kaynarken birbirine biz,
Konuşma konuşmam ben
Giderken baktım son kez beyaz yatağa kızıl güneş gibi renge bürünen
Sana baktım bu ilk ve son belki diye düşündüm
Dudaklarım sende kaldı sakın geri verme
Artık ihtiyacım yok konuşmaya dokunmaya
Peki kalbin dedin
Gözlerinde kalbimi gördüm
O senin zaten hiç benim olmadı ki
Sende kaldı dedim her şeyim
Artık hangi organlarım sağ kaldıysa onlarla devam edeceğim hayata
Gülümsedin yine yarım
Hiç bütüm gülmedin ki
Peki sevdin mi beni dedim
Sustun
Benim kadar sever misin dedim, hayatında en çok beni sev tüm kadınlardan.
Baktın sadece
Giderken baktım son kez beyaz yatağa kızıl güneş gibi renge bürünen
Birkaç nota gördüm biz olduğumuz yerde birkaç yarım cümle
Yalan olsada söyle sevdim de bilsemde gerçeği
Sen sustun ben düşlerime devam ettim
Korkum Sana böyle akmaktan değil,
Korkum bir günlük düş olmaktı
Ben senleyken bir anlığına da olsa benimle miydin?
Benim en güzel huyum sevmekti
En çok seni
En çok ellerini
En çok sesinin dudaklarımda bıraktığı yankıyı sevdim
Bana bir şarkı söyle içinde adım geçsin özlem de
Sesini bırak ruhuma seni duymak istiyorum tüm fısıltılarda
En çok ben seni sevdim
Onurumdan çok sevdim kendimden
Sen sustun beni sessizliğinden bile çok sevmedin
Bu yazık hikayenin neresindeyim.
Sensiz olan tüm bölümlerde başroldeyim
4 Ağustos 2008 Pazartesi
RUH
ruhunu her fahişeye ödünç veren erkek; her kadında bir parçasını bırakır, taki tüm parçaları yok olana dek. kadınlar girer hayatına, melek gibi kadınlar, el değmemiş kızlar ama o ruhunu fahişenin tekine satmıştır. emrivaki ilişkiler yaşar zorla aldığı vücutlar ve bencil sevişmeler içinde.
günün birinde biri ona hayatının masumiyetini hediye eder onu bile anlamaz çünkü inancı yoktur. kendine dönüktür ruhunu fahişede unutan adam. o kızı da kendi gibi sanır. seni seviyorumlar onu rahatsız eder, beni sevmiyorsun bunu bile düşünmeni istemiyorum der hiddetle. aşk yoktur onun içinde sadece etten bedenini doyurma derdinde. ruhu yok adamın ruhu olan sarılır seviştiğine.
günün birinde biri ona hayatının masumiyetini hediye eder onu bile anlamaz çünkü inancı yoktur. kendine dönüktür ruhunu fahişede unutan adam. o kızı da kendi gibi sanır. seni seviyorumlar onu rahatsız eder, beni sevmiyorsun bunu bile düşünmeni istemiyorum der hiddetle. aşk yoktur onun içinde sadece etten bedenini doyurma derdinde. ruhu yok adamın ruhu olan sarılır seviştiğine.
SANA BİR ŞEY OLMASIN
"sana bir şey olmasın ,
çünkü ben bana bir şey olduğunda ilk seni duymak istiyorum.
sadece seni.
sevgi anlayışlarımız farklı olsada
değerlin olmasamda
benim için değerlisin.
hayatımda ilk sevdiğim.
senle ilgili değil bu aşk benimle ilgili. sen bir şey yapmadın ki..."
çünkü ben bana bir şey olduğunda ilk seni duymak istiyorum.
sadece seni.
sevgi anlayışlarımız farklı olsada
değerlin olmasamda
benim için değerlisin.
hayatımda ilk sevdiğim.
senle ilgili değil bu aşk benimle ilgili. sen bir şey yapmadın ki..."
2 Ağustos 2008 Cumartesi
BİR ADIN KALMALI
belki birilerine adam oldun da
bana sadece mavi adam oldun.
silmedim değiştirmedim ismini.
hak etmediğini bile bile.
eğreti duruyor biliyorum ismin
demir gibisin sen bana demir yanını gösterdin hep sen
mavi yanını değil
lacivert yanını siyaha bakan
ve beni yerden yere çalan sesini zihnime hapsettin
ben yıllar boyu mavi melodilere sarıp dinlerken seni
sen beni kara geceye hapsettin
zaman kağnı arabası
zaman kum saatinin hep dolu tarafı
zaman panzehiri olmayan zehir kanımda dolaşan
zaman seni seninle yıkama zamanı
seni bir daha üzerime giymeden
her leke kendiyle çıkar sende!
bir adın kalmalı dedim
mavi çocuk olsun bundan sonra
adamlık senin sadece kalıbında yüreğinde değil
bir adın kalmalı geriye
mavi çocuk bana artık yalan söyleme
seni duymuyorum
sessiz olduğum sürece yoksun...
tıp!
bana sadece mavi adam oldun.
silmedim değiştirmedim ismini.
hak etmediğini bile bile.
eğreti duruyor biliyorum ismin
demir gibisin sen bana demir yanını gösterdin hep sen
mavi yanını değil
lacivert yanını siyaha bakan
ve beni yerden yere çalan sesini zihnime hapsettin
ben yıllar boyu mavi melodilere sarıp dinlerken seni
sen beni kara geceye hapsettin
zaman kağnı arabası
zaman kum saatinin hep dolu tarafı
zaman panzehiri olmayan zehir kanımda dolaşan
zaman seni seninle yıkama zamanı
seni bir daha üzerime giymeden
her leke kendiyle çıkar sende!
bir adın kalmalı dedim
mavi çocuk olsun bundan sonra
adamlık senin sadece kalıbında yüreğinde değil
bir adın kalmalı geriye
mavi çocuk bana artık yalan söyleme
seni duymuyorum
sessiz olduğum sürece yoksun...
tıp!
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)