29 Mayıs 2008 Perşembe

KURMALI SAAT

önce sesini sevdim sonra seni
usulca aktı sesin ve önce kim bu dedim kim
sonra gözlerine kilitlendim
en son dudaklarında kaybolduğumu anımsıyorum.

tonlamaların içinde bir benim rengimi tonlamasanda
hiç kızmadın ben sana.
rengini tüm alacalı renklere çevirsende
ben bekledim tek renge dönmeni.

kimi geceler sesini yastık altında sakladığımda
kokunda olsa derdim
hem sesin hem kokun
ama anca biri benimdi.

bekledim.
hep bekliyorum zaten
kurmalı saate döndüm
hani şu ortasında yerden yem yiyen turuncu tavuklu saat var ya o gibiyim şimdi.
bekliyorum.

sesini gönder bana
bir mektuba saklasam bir ömür benle kalsa
nefesini gönder bana dudaklarıma sürsem
senin tadını alsam
fikrini gönder bana aklında olayım
bu bana huzur versin.

sen yine susma konuş sesini ver bana
çok yalnızım bildiğin gibi değil.

yüzlerce cümle kuruyorum belki ama çok ihtiyacım var sana.
duy!

Hiç yorum yok: